Aile Dizimi Terapisi & Sertifikalı Eğitimler

Cumhurbaşkanına Gıyabında Dizim açılabilir mi? / Sıkça Sorulan Sorular-7

İçindekiler

Cumhurbaşkanına Gıyabında Dizim açılabilir mi? / Sıkça Sorulan Sorular-7

SORU: Cumhurbaşkanı’nın hal ve gidişine bakarak gıyabi bir dizim yapılabilir mi?

En başta bu politik bir pozisyon almayı içerdiğinden bunu yapmak alanımıza girmiyor.

Olsa olsa bu soru, değinilmesi gereken birkaç noktayı açıklama fırsatı sunuyor olabilir.

Öncelikle, bir kişinin gıyabında dizim açmak söz konusu değildir. Kişiler sadece kendileri hakkında dizim açtırmaya yetkilidirler.

Ancak kendi konularında dizim açtıran kişilerin sistemlerine ait kişiler dizimde temsil edilirler.

Bu durumu sorunuza uygulayacak olursak Cumhurbaşkanı eğer bizim sistemimize dâhil ise bunu teorik olarak yapabiliriz.

Peki, bir ülkenin Cumhurbaşkanı herhangi bir vatandaşın sistemine dâhil midir?

Ülke de aile gibi bir enerji sistemidir. Ve Cumhurbaşkanı da o sistemin öğesidir. Elbette onun ne yaptığı ülkenin geri kalanını ilgilendirmektedir.

Bu durumda afaki olarak şunu söyleyebiliriz: Evet ülkeyi bir temsilci ve Cumhurbaşkanı da bir başka temsilci ile dizerek aralarında neler olduğunu genel anlamıyla anlamak mümkündür.

Ancak ülke seviyesinde olayların gelişimini etkileyen sebepler oldukça fazladır. Tarihsel etkenler, kültürel etkenler, siyasi, ekonomik, konjonktürel, iletişimsel, algısal, psikolojiye, vs. dayanan o kadar çok etken vardır ki birkaç kişilik dizim çalışmasıyla ülke düzeyinde anlamlı bir dizim yapmak oldukça zor olurdu.

Onun yerine ben kesinlikle bu soruyu soran kişi için Cumhurbaşkanı’nın kimi temsil ettiğine bakmayı tercih ederdim. Çünkü politik düzlemdeki her türlü algı özünde henüz ortada politikaya ilişkin hiçbir etki söz konusu değilken, yani bir kimse bebekken yahut bir çocukken oluşan dinamiklerin yansımasından başka bir şey değildir. Hatta henüz o kişi doğmadan evvel yaşanmış olayların etkileri dahi söz konusudur.

Yani burada demek istediğimiz şey şudur: Biz politik pozisyonlarımızı büyük oranda aile tarihinin (kaderinin) devamı olarak ediniyoruz. Ailemizin başına gelmiş olaylar, sosyolojik, etnik kökenlerimiz, olayların sonucu olarak adaletle ilişkimiz, atalarımızın nereden göç ettiği vs. gibi büyük hareketler siyasi duruşumuzu belirleme potansiyeline sahiptir. Hatta Cumhurbaşkanı’nın kolektif bilinçte neyi temsil ettiği bile bizim tepkilerimizi ve algılarımızı belirliyor. Dolayısıyla siyasi görüşlerimizin kendi psikolojimizden ve sistemik etkilerimizden bağımsız rasyonel bir akıl yürütmeye indirgenemeyeceği açıktır.

Hal böyle iken abesle iştigal etmenin hiçbir manası yoktur.

Bir kimse Cumhurbaşkanı’na baktığında kimi görüyorsa önemli olan odur, Cumhurbaşkanı değil. Cumhurbaşkanı’nın hal ev tavırlarından, fikirlerinden, yaratmaya çalıştığı etkiden rahatsız olan kişi sadece ona oy vermeyerek yahut siyasete girip onun rakibi olarak hoşuna gitmeyen şey ile mücadele edebilir. Cumhurbaşkanı sonuçta bir siyasetçidir. Ve siyasetçi ile terapi ortamında değil siyaset alanında mücadele etmek daha anlamlı olacaktır.

Sangeet Erdoğan Şemsiyeci

Bizi Sosyal Medya Hesaplarımızdan Takip Etmeyi Unutmayın